Şiddetin Yüzü
Esra Açıkgöz — Marmara Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimi alırken, ikinci sınıfta Cumhuriyet’te çalışmaya başladı. 14 yıl boyunca eğitimden sanata, siyasetten sinemaya birçok konuda haber hazırladı. Ama en çok da toplumsal sorunlarla ilgili mevzularda; işçi hakları, kadına yönelik erkek şiddeti, göçmen sorunları, çevre, ayrımcılık… 2015’ten 2019 Kasım’ına kadar Hürriyet’te eğitim editörlüğü yaptı. Taa ki sendikalı olduğu için tazminatları verilmeden atılan 45 gazeteci arasında yer alana kadar. O gün bugündür “işsiz” ya da yeni adıyla “bağımsız” gazeteci. Uzun zamandır aklında olan “Erkeğin silahı kimyasal olunca…” projesi, Project Zoom’un toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik desteğiyle birleşince bu belgesele başladı. Erkeklerin kezzap, asit gibi kimyasal saldırısına uğrayan kadınlarla, aileleriyle görüşerek, erkek şiddetinin vardığı vahşeti göstermeyi amaçlıyor. Tabii işin hukuki, psikolojik yönünü uzmanlarıyla, talepleri kadın örgütleriyle konuşmayı da ihmal etmeden…
“Şiddetin Yüzü” belgeseli, kadına yönelik erkek şiddetinin en acımasız ancak üzerine pek de konuşulmayan saldırı biçimlerinden birine, kimyasal saldırılara odaklanıyor. Ne yazık ki kezzap, asit, tuz ruhu gibi kimyasallar erkeklerin elinde bir silaha dönüşüyor.
Biz de boşanmak istediği, “aşkına” karşılık vermediği, terk ettiği için kimyasal saldırıya uğrayan üç kadınla yaşadıklarını, karşılaştıkları zorlukları konuşarak erkek şiddetinin vardığı vahşeti göstermek için yola çıktık. Böylece devlet desteğinin ve adalet sisteminin nasıl işlediği ya da işlemediği de çıktı ortaya. Mesela, bu kadınlar için yeterli sağlık ve psikolojik destek sağlanmıyor. Olmaları gereken ameliyatlar keyfi bir estetik isteğiymiş gibi görüldüğünden, devlet tarafından karşılanmıyor. Dava süreci uzun ve yıpratıcı geçiyor. Saldırganların aldıkları cezaların azlığı da cabası.
Erkekler, kadını eve kapatmak, öldürmese de görünüşünü “bozarak” toplumdaki “görünürlüğü”nü bitirmek, başkası tarafından arzulanırlığını engellemek için bu saldırıları gerçekleştiriyor. İşte tam da bu yüzden biz de bu kadınlara söz hakkı vererek, yaşadıklarını görünür kılmayı sağlamayı amaçladık. İşin uzmanlarından hukuksal ve psikolojik ihtiyaçları, talepleri de almayı ihmal etmedik.