Proje Ref: Tarladan tabağa
Gonca Tokyol — Gazeteci. Farklı yerli ve yabancı yayınlarda muhabir, editör ve yönetici görev yaptı, 2020 yılı başından bu yana bağımsız gazeteci olarak çalışıyor. Dedesinin tarlasından çıkan biçerdöverlerinin nereye gittiğini merak ettiği zamanlarda sorduğu soruların cevabını gazeteci olarak da merak etmeye devam etti. Project Zoom’un desteğiyle, foto muhabir Osman Örsal’la birlikte uzun süredir akıllarında olan Proje Ref’i başlattılar. Proje Ref’te Türkiye’de tarımın mevcut durumunun şablonunu çizmek ve sürdürülebilirlik, iklim krizi ile toplumsal cinsiyet eşitliği başlıklarında yeni tartışma zeminleri oluşturmayı hedefliyorlar. Osman Örsal — Gazeteci. Uzun yıllar AP ve Reuters gibi ajanslarda foto muhabir olarak çalıştı, son 2 yıldır bağımsız projeler yürütüyor ve foto muhabirlik yapmaya devam ediyor. Proje Ref’in görsel içeriğini üretiyor ve yönetiyor.
Aydın’da kilosu 4 liradan yola dökülen bamya, İstanbul’daki manav tezgahında nasıl 22 liraya satılır?
“Gel seninle bir hesap yapalım. Bu tarla 11 dönüm, benim bunu en az 15 saat sulamam lazım. Kooperatifte suyun saati 50 lira, 750 yapar. En geç 10 günde bir su vermek lazım, iki sulama arasında en fazla 4 kere bamya toplarsın.
“Bir kere toplamak için en az 4 tane işçi lazım, bir de yanlarında benim hanım çalışacak. 4 kişiye 100'er liradan 400 lira. Bir işçi taş çatlasa 35 kilo bamya toplar. Kilosu 4 liradan hesapla bakalım, en iyi günde 700 lira yapar. Yevmiyeyi düşünce bana 300 lira kalır bir toplamadan. 10 günde 1200 lira para kazacağım, -o da iyi hesap, bunun 750'si suya gidecek, bana da 450 lira kalacak.
“Hanıma da para versem demek ki bana kalacak olan 50 lira, daha bunun içinde mazotu, gübresi, ilacı yok bak.”
Aydın’ın Koçarlı ilçesine bağlı Gülüşlü Köyü’nde yaşayan 63 yaşındaki Ümit Mucana, bamya ektiği tarlasına eşi, damadı ve torunuyla birlikte gelmiş. Yanlarında da tarım işçileri Hasret, Nesibe, Merve ve Songül çalışıyor.
Hasret, Nesibe, Merve ve Songül bütün işi kendileri yaparken dayıbaşının 100 liralık yevmiye üzerinden 30 lira komisyon almasına, düğün yapıp tarladan kurtulmalarına engel olan koronaya, bamya tüylerinin insanı gece uyutmayacak kadar kaşındırmasına ve havanın bu kadar sıcak olmasına isyan ediyor; Ümit Mucana ise gösterilen tüm çabaya rağmen bu seneyi de kıt kanaat, ucu ucuna geçirecek olmalarına.
Kilosu tarladan 4 liraya yola çıktığı için Mucana ve Koçarlı’daki diğer üreticilerin Temmuz ayında protesto amacıyla yollara döktüğü bamya, komisyoncuların, tüccarın, nakliyecinin, perakendecinin elinden geçip kilosu 22 liraya İstanbul’daki bir manavın tezgahına ulaştığındaysa isyan etme sırası tüketiciye gelecek.
Türkiye’de tarım 2002 yılında 36.9 milyar lira ile 359.3 milyar lira olan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içinde yüzde 10.27 pay alıyordu. 2018 yılına gelindiğindeyse GSYH 3.7 trilyon liraya yükseldi ve tarımın payı 213.3 milyar lirayla yüzde 5.76'ya düştü.
2003 yılında 2.1 milyar dolar tarım ürünü ihracatı, 2.3 milyar dolar da tarım ürünü ithalatı yapılırken, 2019 yılında tarım ürünü ihracatı 5.4 milyar dolar, tarım ürünü ithalatı ise tam 9.3 milyar dolar oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise gıda enflasyonu 2020 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,95 yükseldi. Türkiye’nin gıda fiyat endeksi de 2008–2018 dönemleri arasında iki kata yakın arttı.
Gıda fiyatlarındaki artışın ve buna rağmen Türkiye’deki çiftçilerin büyük bir bölümünün her geçen yıl daha az kazanmasının en önemli nedenlerinden biri olarak girdi maliyetlerinin, yani mazot, yem, gübre gibi girdilerin ithalata dayanması gösteriliyor. Türk Lirası’nın ABD Doları ve Euro karşısındaki değer kaybı, tarımsal ürün üretiminin de daha pahalı hale gelmesine yol açıyor.
Gıda fiyatlarındaki artışın diğer sebepleri arasında iklim krizinin beraberinde getirdiği değişimler ile zirai hastalıkların yarattığı verim düşüşü ve ürünleri tarladan alıp tüketiciye ulaştırmaya aracılık edenlerin aldığı pay da var.
Dünya nüfusunun 2050 yılında 9,7 milyara çıkması bekleniyor, doyurulmayı bekleyen insanların yanı sıra ekonomik büyümeyle birlikte daha çok doyurulması gerekenlerin de sayısının artacağını belirten Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre de 2050 yılına geldiğimizde 45 sene öncesine göre yüzde 70 daha fazla tarımsal üretim yapılması gerekecek.
Peki ama çiftçi sayısı son 12 yılda yüzde 48 azalan ve son 18 senede tarım alanlarının yüzde 18’sini kaybeden Türkiye’de durum ne? Çiftçiler, mevsimlik işçiler, aracılar, akademisyenler, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri ve üreticiler Türkiye’nin topraklarına baktığında neler görüyor, gelecekten neler bekliyor?
Proje Ref, Impact Hub’ın da desteğiyle Project Zoom kapsamında tam da bu sorunun yanıtını bulmayı ve ileriye dair yeni sorular sormayı, cevaplar üzerine düşünmek için bir zemin oluşturmayı hedefliyor. Gazeteci Gonca Tokyol ve foto muhabir Osman Örsal’ın Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaptıkları saha çalışmaları ile çiftçiler, toprak sahipleri, tarım işçileri, ziraat mühendisleri, akademisyenler ve sivil toplum temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerden derledikleri dosya Aralık ayı sonundan itibaren okuyucularla buluşacak.
Tarım başlığına odaklanırken konuyu küresel iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, göç ve toplumsal cinsiyet eşitliği açılarından da ele alan Proje Ref, röportajlar, photo-storyler ve insan hikâyeleri aracılığıyla, toplumun daha geniş kesimlerini hayatlarını tohumdan tabağa hem ekonomik hem sosyolojik hem de kültürel olarak etkileyen topraklar konusundaki ilgisini artırmayı amaçlıyor.
Aydın’ın Güdüşlü Köyü’nden, Ümit Amca’nın bulutlu bakışları eşliğinde kilosu 4 liradan yola çıkıp da İstanbul’daki manavın tezgahına ulaşan bamyanın, Siverek’tan Adana’ya pamuk toplamaya geldiği ilk gece döşeklerin neminden korkup da bütün gece uyuyamayan Sultan Abla’nın, biçerdöverin kamyonun arkasına attığı silajlık mısırları elinde birayla kamyonetin arkasına yaslanarak büyük bir keyifle izleyen Refik Abi’nin, gıda mühendisliği okumasına rağmen mesleğini yapamayıp da Refik Abi’nin keyifle izlediği biçerdöverin başına geçen Nedim’in ve hem onları hem de hepimizi besleyen toprakların hikayesini, o topraklarda neler yaşandığını okumak, Türkiye’de tarımın durumuna biraz daha yakından bakmak isterseniz, Proje Ref’te buluşuruz!