Habitat Kaybını Önlemede Yapay Resifler
Umut Sarıboğa — 2010 yılında Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde okudu. Okul hayatı boyunca Marmara İletişim Haber Ajansı’nda (MİHA) çeşitli görevlerde yer aldı. Dizi ve sinema sektörüne yönetmen yardımcısı olarak çalışıyor.
Yüzen ve dibe bağlı olarak farklı modeleri olan, doğal veya sentetik malzemeden yapılan ve çok çeşitli şekilleri, boyutları olan yapay resifler, deniz koruma uzmanları tarafından dünya çapında mercan, deniz çayırı, balık populasyonlarının ve genel olarak biyoçeşitliliğin korunması için yaygın olarak yapılan uygulamalardır. Yapay resiflerin yapılmasındaki esas amaçlar;
1. Deniz canlılarının yumurtlama alanlarını yasa dışı avlanmalardan korumak,
2. Biyoçeşitliliği artırmak, sudaki organizmaların popülasyonlarını iyileştirmek,
3. Küçük ölçekli balıkçılık faaliyetlerini yasadışı trol balıkçılığının neden olduğu zararlardan korumak,
4. Ekosistemlerin yeniden canlandırılmasını sağlamak,
5. Dalış için yeni alanlar yaratmak,
6. Bilimsel deneyler yapmak.
Belgeselimizi hazırlarken yaptığımız röportajlar sırasında yapay resifler hakkında öğrendiğimiz en önemli şey; yapay resifleri tasarlayan ve uygulayan kişi ve kurumların balıkçılığı, av araçlarının çalışma prensiplerini ve uygulama alanını çok iyi bilmesi gerektiğiydi. Yanlış dizayn edilmiş ve yanlış bölgelerde kurulmuş yapay resifler, türlerin yok olmasına neden olabiliyordu. Yapay resiflerin üstüne takılıp kalan oltalar, kancalar, ağlar ve aklımıza gelmeyen av malzemeleri nedeniyle deniz dibinin balık, ıstakoz, su kuşu, kaplumbağa ve fok gibi deniz canlılarının katliam makinesine dönüşmesi söz konusuydu.
Dünyada yapay resiflerin kullanımı, 16. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Türkiye’de ise ilk adım 1989 yılında atıldı ve İzmir Körfezi’ne 10 adet eski troleybüs temizlenerek yerleştirildi. İzmir kıyılarını dolaşırken karşılaştığımız ve konuştuğumuz insanların yapay resifler konusuna çok hakim olduklarını gözlemledik. Denize aşık, doğaya saygılı küçük ölçekli balıkçılar, yapay resif uygulamalarından çok memnunlar. Akademisyenler, bilimsel çalışmalarını en iyisini yapmak üzere yoğunlaştırıyorlar. Büyük şehirlerden Ege kıyılarındaki beldelere yerleşenler, doğaya en az zararı vererek nasıl yaşarım uğraşı içindeler. Onlarla yapay resiflerin nasıl zararsız hale getirilebileceğini, fizibilite çalışmalarının nasıl yapılması gerektiğini, iklim değişikliğini ve deniz yaşamını derinlemesine konuştuk. Yapay resif modülünün yapısı ve şekli karmaşıklaştıkça ve çeşitlendikçe, deniz canlıları için daha fazla mikro yaşam alanı sunuyor ve onlara birer barınak oluyor.